FIRTINANIN GÖZÜ



"Eğer saklayacak bir şeyin yoksa, korkacak bir şeyin de yoktur."

Ama saklanacak hiçbir yerin olmadığında, işte bundan çok korkmalısın.

Yoğun baskı başladı ve herkesin dikkatini çekmesine rağmen, aslında bu pek de sürpriz bir şey değildi.

Ethereum uygulamalarının en tartışmalısı olan Tornado Cash sayılı günlerini yaşıyor. Ve görünüşe göre, resmi makamları yatıştırmak için yapılan son girişimler, onları uzun süre buradan uzak tutmak için yeterli olmadı.

En yüksek 1 milyar doları aşan TVL ile, kötü şöhretli bu mixer, çalınan fonları aklamak için hep en iyi tercih oldu. Ve mazur görülemez bir insan hakları siciline sahip Kuzey Kore'nin Tornado'nun sağladığı anonimlikten yararlananlar arasında olduğunu bilmemize rağmen, evet, Tornado’yu kullanma hakkımız için hala savaşıyoruz.

Peki çözüm yaptırım değilse nedir? Mahremiyete müsaade ettiğimiz zaman, kötü niyetliler istisna olacak mı?

Dün, Tornado Cash ve bazı akıllı sözleşme adresleri, ABD Hazinesi OFAC’ın Özel Olarak Belirlenmiş Vatandaşlar (SDN'ler) ve Engellenen Kişiler Listesi'ne eklendi.

Bu yaptırım, herhangi bir ABD vatandaşının, ikamet edenin veya şirketin şu anda şu anda 437 milyon dolarlık ETH, WBTC ve stablecoin içeren yaptırım uygulanan adreslerle etkileşime girmesini yasa dışı kılıyor.

Adreslerle herhangi bir etkileşim, kesin sorumluluk kapsamında bir suç eylemi olarak kabul edilecektir; bu durum, bir savcının bir kullanıcı hakkında suçlu hükmüne varması için niyetini veya yaptırımlarla ilgili bilgisini kanıtlamasına gerek olmadığı anlamına gelir.

Hazine, “Özel Olarak Belirlenmiş Vatandaşlarını” şu şekilde tanımlamaktadır: “hedef ülkeler tarafından sahip olunan ya da bunlar tarafından kontrol edilen veya onlar için ya da onlar adına hareket eden kişi ve şirketlerin listesi. Ayrıca, ülkeye özgü olmayan programlar kapsamında belirlenen teröristler ve narkotik kaçakçıları gibi bireyler, gruplar ve kuruluşlar da listelenmektedir”.

Bu tanımın açıkça belirttiği gibi, Hazine, Tornado Cash'i OFAC'ın tanımına uyan herhangi bir kuruluş veya birey için bir vekil hedef olarak kullanıyor ve bu süreçte tamamen meşru nedenlerle mahremiyet arayan herhangi bir kullanıcıyı suçlu konumuna düşürüyor.

Aşağıdaki tablonun da gösterdiği gibi, protokole yatırılan fonların %30'undan azı yasa dışı kaynaklardan geliyor.

Tarihte ilk defa yazılı bir koda sanki bir kişi veya bir organizasyonmuş gibi yaptırım uygulandı.

Teröristler ve uyuşturucu baronları gibi genel olarak halk tarafından kabul gören düşmanları işaret ederek, ana akımdaki birçok kişi bunu çevrimiçi hukuksuzluklara karşı iyi bir kazanç olarak görebilir.

Devlet destekli kötü aktörlerin ise artık gölgelerde saklanmaya ihtiyaç duymadığı bir zamanda, yasa yapıcıların Tornado gibi araçların üstüne çullanması kolay.

Ancak görünen o ki, borusu öten karar merciileri neyi yasakladıklarını tam olarak anlamış bile değil. ABD Dışişleri Bakanı Blinken dün Tornado Cash'i Lazarus Grubunun kendisiyle karıştırdı:

Bunlar çoğumuzun uyması gereken yasaları yapan insanlar: insanlarla araçlar, kötü niyetli aktörlerle tarafsız altyapılar arasındaki farkı anlayamayan (veya anlamaya gönlü olmayan) kişiler.

Bunların bilgisizliğiyle alay etmek kolay olsa da, tarafı olmayan bir hizmeti yasaklamak için sunulan bu aba altından sopa gösteren dolaylı gerekçeler, tüm normal kullanıcıların mahremiyetine mal oluyor.

Şeffaf bir sistemde, adresler arasındaki bağlantnın izini kesmek isteyenlerin iki seçeneği vardır, gözetimsiz olan mixer’ler ve CEX'ler. Ve son zamanlarda gördüğümüz gibi, kriptonuzu bir CEX'e emanet etmek risksiz bir alternatif olmaktan çok uzaktır.

Tornado Cash gibi bir hizmeti kullanmak için pek çok meşru sebep var ama en nihayetinde mahremiyet bir insan hakkıdır ve sadece bu bile başlıbaşına yeterli bir sebep olamaz mı?

Duyuru, daha önce teorik olarak sorulan birçok soruyu odak merkezine alıyor.

Kontratlarla etkileşime giren tüm adresler etkilenecek mi? 437 milyon dolarlık TVL, kontratlarda gerçekten de kapana mı kısıldı? Gitcoin üzerinden bağış yapanlar artık suçlu mu?

OFAC'ın yaptırımı uygularken gösterdiği dikkatsizlik, ortada açıklığa kavuşturulması gereken birçok soru işareti bıraktı.

Etkilenen adresler, Gitcoin bağış adresleri de dahil olmak üzere Etherscan tag'lerinden körü körüne bilgisizce kopyalandı ve Tornado Cash BSC, Arbitrum ve Optimism'de de aktif olmasına rağmen yalnızca mainnet kontratlarını içeriyor.

Yasaklı kontratlardan kaynaklanan fonlarla lekelenen (400’ün üzerinde ve hala artan) adreslere ne olacak? Doxxed adresler hesaplarında "paranın üzerine akmasını" mı izleyecek yoksa "kirli" fonları olan kişiler arasında para sızdırma seferberliği mi başlatılacak?

Ve bireysel adreslerde mi duracak? Peki ya havuzlar? Protokoller? Bunlar ve olayı takip eden tüm etkileşimler de lekelenebilir mi, aynı kefeye konabilir mi?

Microsoft'un sahibi olduğu GitHub, tüm Tornado Cash repo'sunu hızla yasakladığı ve katkıda bulunanların hesaplarını sildiği ve hatta Gitcoin bile projenin bağışlarını durdurduğu için, yaptırımın etkileri anında hissedildi.

Circle'ın daha önce tamamen kara listeye alma eylemiyle "yasalara uygun şekilde savaşma" sözü vermesine rağmen, Tornado'nun kontratlarında bulunan yaklaşık 75 bin dolarlık USDC'yi ve Gitcoin aracılığıyla bağışlanan 150 doları dondurarak hızlı bir şekilde kurallara riayet edip hizaya girdiğini görmek pek de şaşırtıcı değil.

CBDC (Merkez Bankası Dijital Para Birimi)'den korkuyoruz, ama belki de zaten buradaydı…

Bakalım Circle'ın aniden her adresin fonlarını taşımadan önce KYC yapması gerektiğine karar vermesi ne kadar sürecek?

Kurulu düzen kendini koruyormuş gibi davranır; anlamadığı sistemleri yok etmelidir.

Kendi menfaatlerini korumak için yarışan hükümetlerin ilerisinde kalmak istiyorsak, şimdi kendi sistemimizdeki zayıf noktaları güçlendirmek için harekete geçmeliyiz.

Hükümet baskısı altındaki merkezi stablecoin'lerin eylemleri, ‘merkezi olmayan’ finansa benzeri görülmemiş bir zarar verebilir.

Güvenli bir merkezi olmayan stablecoin ve güvenli bir anonim sistem, şu anda karşı karşıya olduğumuz tehditlere karşı bariz çözümlerdir.

Yine de, anonimliğe yönelik bu saldırıya öfkelenmek kolay olsa da, toplum kurallarını aşarak kendi yolumuzu kodlamaya devam edebileceğimizi düşünmek saflık olur.

Tabii ki kriptoda suç mevcut, ancak bu OFAC'ın mantığına göre interneti ve hatta paranın kendisini yasaklamamız gerektiği anlamına mı geliyor?

Bir topluluk olarak kripto, bunu sırf kazanç kapısı yapmak yerine gizliliğe öncelik vermelidir yoksa finansal özerklik için bir araç olma umudunu kaybedip, bunun yerine şimdiye kadar tasarlanmış en büyük gözetim aracına dönüşecektir.

Topluma dayatılanın aksini yapmaya cesaret edenleri karalama, denetleme ve kontrol etme üzerine tasarlanmış bir sistemden çıkmak isteyenler, hükmen suçlu olarak kabul edilmemelidir.

Hâlâ bir seçenek olarak sunulmuşken gizliliği seçin.

Şimdi karanlığa bürünme vakti...


bu makaleyi paylaş

REKT, anonim yazarlar için halka açık bir platform olarak hizmet eder, REKT'te bulunan görüşler veya içerik için hiçbir sorumluluk kabul etmiyoruz.

bağış yap (ETH / ERC20): 0x3C5c2F4bCeC51a36494682f91Dbc6cA7c63B514C

sorumluluk reddi:

REKT, Web Sitemizde veya hizmetlerimizle bağlantılı olarak web sitemizin ANON yazarı veya REKT tarafından gönderilen, yayınlanan veya neden olunan hiçbir içerikten hiçbir şekilde sorumlu veya yükümlü değildir. Anon yazarın davranışları ve gönderileri için kurallar sağlamamıza rağmen, onun web sitemizde veya hizmetlerimizde yayınladığı, ilettiği veya paylaştığı şeylerden sorumlu değiliz veya web sitemizde ve hizmetlerimizde karşılaşabileceğiniz herhangi bir saldırgan, uygunsuz, müstehcen, yasa dışı veya başka şekilde sakıncalı olan içerikten sorumlu değiliz. REKT, Web Sitemizin veya Hizmetlerimizin herhangi bir kullanıcısının çevrimiçi veya çevrimdışı davranışlarından sorumlu değildir.